“Seni temin ederim, bu blogda, hiçbir şey, anlatmadım.
Hayatlar değişti ; değişecek de…
Fakat, sizin için hayallerinizi kazandıracak öğretiler ; benim için sadece ısınma turlarıdır.
Bu blog, sadece bir trailer…
Ve eğer şuan duruyorsam, sosyal düzenin baştan aşağı terse dönmesine şuan gerek olmadığı için duruyorum.
Çünkü, ben yazdıktan sonra ; hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
Bu blogda anlatılanlar, hiçbir yerde duyamayacağın olgular ; fakat benim gözümde hiçbir değerleri yok.
O nedenle yazdım zaten!
Ve eğer bir gün, gerçekten satacağım bir şey yazarsam…
Bilin ki, her şey ama her şey açıklanacak.
Ve, devamında da destek sürecek…
Sürünüz kurulacak…
Size gerekecek olan her şey önünüze sunulacak.
Fakat, şuan bir şey satmayı ciddi manada düşünmüyorum.
Projeler yürürlükte ve Kardeşlik’teki ibişler de yardırıyorlar ; fakat bahsettiğim sosyal denge daha uzun süre hayatta kalacak.
Böyle olması gerekiyor…
Dişiler tarafından güzelce sikilmeniz ve artık ölmek istemeniz gerekli ki, yazılacak ve satılacak olan tam manasıyla iş görsün.
Günde yüzlerce mail alıyorum…
Ve saçma…
Lan burada yazıyorum ; neden birinci elden bağlantı kurmaya ıkınıyorsun ?
Yazmana gerek yok ; ben yazayım: Bu sadece bir elemeydi…
Bu blog, açılmak zorundaydı.
Bu kadar basit ve net bir olay…
Fakat asıl olan, blogdan sonra olanlardı…
Taktik mi istiyorsun ?
Yahut dişilerin tam bir karakter analizi ?
Aynı zamanda bilinçaltının aciz kalıplarının kırılması ve beyninin ürettiği en ufak elektrikte dahi dünyaya mükemmellik saçacak derecede alfa olduğunu bağırmasını mı arzuluyorsun ?
Dişilerin, istediğin kıvama gelip önünde diz çöktüklerini ve herkesten sakladıkları karakterlerini sana sunmalarını mı görmek isterdin ?
Yoksa, sadece kendini mi arıyorsun ?
İnsanlıktan saklanan ve sırf sana rastgele anlatılması dahi seni baştan aşağı değiştirecek olan ”Gerçekler”in mi peşindesin ?
Yahut, aynı şehirde istediğin gibi takılabileceğin-dostluk kurabileceğin-zor zamanlarda beraber çarpışabileceğin-senin kafa yapına-zeka yapına uyan, mükemmel bir sürü mü hayal ediyorsun ?
Hayallerin her ne ise, hepsini gerçekleştireceğim…
Verdiğim söz, tam olarak buydu.
Zihninin açılması nasıl bir duygudur ?
Bunu tattın mı ?
Sanmıyorum…
Engelleri değil, başardığın anı görmenin ve herkesi yahut her şeyi ; gölgelerdeki niyetleri ve arkandan çevrilenleri hiç duymadan bilmek nasıl bir his ?
Alfa içgüdülerini, törpülenenleri ; tam olarak kullanmak nasıl bir his ?
Ölü adam, bunları ben olmadan tadamayacaksın…
Bu blog, gerçekten özel olanlar için yazıldı.
Ve onlar, toplandılar…
IQ’su çok yüksek olanlar, bu blogdan yüksek verim alabilirler ; fakat tam olarak anlamanız için, zihninizin açılması gerekiyor.
Toplum, size bunu yaptı…
Kendi koyun kalıplarını aşıladılar…
Ve sen onları taklit ediyorsun.
Hiçbir şey anlamadığı halde okuyan andavallar dahi ikiden aşağı fakbadi olmaksızın gezmiyorlar…
Anlamadılar ; fakat çalıştı!
Fakat, onlara ilüzyon veriyor olmam ; onlara dişileri-gücü veriyor olmam, onlara övülenleri ve doğru gösterilenleri veriyor olmam…
”Gerçekler”i verdiklerimin yanında bir hiç kalır…
Bu, bayram harçlığı elinden alınmak için bozuk parayla yüzlük banknotu takaslayan saf çocuğun hikayesi gibi…
Sana, oyalanacakları verdim.
Fakat, oyalanmasını istemediklerimi aldım ; her zaman olduğu gibi…
Sana hayallerini kazandıracağım…
Fakat, hiçbir zaman gerçek manada seçtiklerim kadar iyi olamayacaksın.
İlüzyonlara fazla takılmışsan, mutlu ölürsün vereceklerimle…
Fakat eğer güce odaklıysan, karşında koca bir besin zinciri olacak ve sen bunu yapacak donanıma genlerinin seni kısıtlaması sebebiyle sahip olamayacaksın ; ağlama…
Sana hayallerini vereceğim…
Fakat, burada değil…
Parça parça…
Ve, sistemin işlediği şekilde…
Ve unutma…
Ne yaparsan yap.
Ne atarsan at.
Ne uygularsan uygula.
My7 olamazsın…
Ben mükemmelim, orospu çocukları ; siz kaybediyorsunuz…
Ve, zerre sikimde olmadığınızı da biliyorsunuz.
Oha bayağı biliyormuşsunuz lhan aferim şimdi ananı yholla xdxd”
Bir sonraki diziye geçmek için tıklayın!
“Hak eden kimse geride kalmayacak”